15 Temmuz 2016’da, namlular millet iradesine çevrildi…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daveti ile 2 çocuk babası Enes Gün de darbecilere karşı meydanlara indi.
İHA’nın haberine nazaran; polis olan kardeşinden gelen telefonla kalkışmadan haberdar olduklarını belirten Gün, 2. Ordu Komutanlığı Karargahı önünde FETÖ’cü askerlerin açtığı ateş sonucu yaralandı.
Enes Gün, kalkışmanın 6. yıl dönümünde o gün yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
“15 Temmuz’da evdeyken Gölbaşı Özel Harekat Dairesi’nde polis olan kardeşim bize telefon ederek kalkışmanın olduğunu söyledi. Çabucak televizyonun karşısına geçtik ve Cumhurbaşkanımızın televizyona bağlanıp vatandaşları sokağa davet ettiğini görünce dışarı çıkarak Malatya Valiliği’nin önüne geldik.
“Mahşeri bir kalabalık vardı”
Mahşeri bir kalabalık vardı. Muhakkak bir mühlet sonra Cumhurbaşkanımızın canlı yayına bağlandığını gördük. Bu haberle milletimizin içi rahatladı. Cumhurbaşkanımız yaşıyor demek ki darbe başarısız oldu diye düşündük.
“Ateş ediyorlardı, vurulacağımı hissediyordum”
Kışla Caddesi’ne yanlışsız bir kümenin koştuğunu gördüm. Sonra polise ateş edildiğini duydum. 2. Ordu Komutanlığı’na yanlışsız koştum.
Yanımda ailemden birkaç kişi vardı. 2. Ordu Komutanlığı’na gittiğimizde yaklaşık 40 kişi vardı. Ben orada belediyeye ilişkin bir kamyonun üzerine çıktım. Birkaç el ateş edildikten sonra başka vatandaşlar indi ben ve ağabeyim kaldık.
Kamyonun içine inip ağabeyimi kamyonun içine düşürüp tekrar kamyonun üzerine çıktım.
Ateş ediyorlardı, vurulacağımı hissediyordum ve açılan ateş sonucu sağ karın boşluğuma isabet alıp kamyondan aşağı düştüm. Vatandaşlar ve aile yakınlarım tarafından hastaneye kaldırıldım.
“Vücudumda şarapnel kesimleriyle yaşıyorum”
26 gün tedavi görüp 4 operasyon geçirdim. Bedenimde şarapnel modülleriyle yaşıyorum. Bu benim için fizikî bir tesir oluştursa da bana, çocuklarıma, çocuklarımın çocuklarına jenerasyonumuza bir gurur olarak kalacak.
“Ne vakit unutulursa biz o vakit kaybetmişiz oluruz”
Ben hayattayım ancak benim üzere hayatta kalamayanlar oldu. 251 şehit verdik. Yalnızca 15 Temmuz’da konuşulması gereken bir husus değil. Yılın tamamında devamlı her yerde her programda konuşulması gereken devamlı hatırda kalması gereken bir bahis. Zira biz ne vakit unutursak tekrar olur. 15 Temmuz üzere bir ihanet ne vakit unutulursa biz o vakit kaybetmişiz ve 15 Temmuz şehitlerine de ihanet etmiş oluruz.”
