Geçen ocak ayında tedavi gördüğü hastanede hayatını yitiren Fatma Girik’in mirası üzerindeki tartışmalar devam ediyor.
Tedavi gördüğü hastanede çoklu organ yetmezliği nedeniyle 24 Ocak’ta hayatını yitiren Yeşilçam’ın unutulmaz isimlerinden Fatma Girik’in vasiyetnamesinin iptali için dava açıldığı bildirildi.
Girik’in yeğeni Fatma Ahu Turanlı ve kardeşi Müesser Girik’in avukatları açıklama yaptı. Fatma Girik’in vasiyetnamenin iptaline ait dava açan Günay Girik’in argümanlarının temelsiz olduğunu belirterek, “Bugüne kadar Fatma Ahu Turanlı’ya karşı atılan iftiralar ve yaşanan bu prestij suikastının de ayrıyeten yargıya taşınarak hesabının sorulacağının da bilinmesini istiyoruz” dediler. Avukatlar ayrıyeten Günay Girik için 3 ay uzaklaştırma kararı aldırdıklarını açıkladı.
Konu ile ilgili yargı süreci devam ederken, merhum sanatçı Fatma Girik’in yeğeni Fatma Ahu Turanlı ve kardeşi Müesser Girik’in avukatları Sabit Emekdar ve Hareket Pektaş, Günay Girik’in savları ile ilgili açıklama yaptı.
“Kendiyle çelişiyor”
Avukat Sabit Emekdar, yaptığı açıklamada şunları lisana getirdi: “Bugüne kadar Günay Girik’in müvekkilim Fatma Ahu Turanlı’ya karşı başlatmış olduğu karalama kampanyası ile palavra beyanlarına ve iftiralarına karşı bir yanıt verme gereksinimi duymadık. Lakin, Günay Girik’in açmış olduğu vasiyetnamenin iptaline ait dava sonrası yapmış olduğu gerçeklikten uzak ve iftira niteliğindeki açıklamaları ve savları sebebiyle bu basın açıklamasını yapma zorunluluğumuz hasıl olmuştur. Bilindiği üzere Fatma Girik, 2018 yılında tüm ayrıntılarını en ince detayına kadar düşünüp, tarttıktan sonra verdiği kararla bir vasiyetname hazırlayıp bırakmıştır. Günay Girik, bu vasiyetnamenin hazırlandığı günlerde Fatma Girik’in akıl sıhhati ile ilgili kuşkular olduğunu argüman etmiştir. Halbuki tıpkı Günay Girik kelam konusu vasiyetnamenin hazırlanmasından 4 yıl sonra merhumun vefat ettiği gün, TV ekranlarında verdiği röportajlarda ısrarla ‘Ablamın hiçbir şeyi yoktu, yalnızca yürümekte zorluk çekiyordu onun dışında hiçbir sıhhat sorunu yoktu’ biçiminde kamuoyunun hafızalarında tazeliğini koruyan beyanlarda bulunmuştur. Her iki sav da Günay Girik’e ilişkin olup, birbiriyle çelişen savlardır.”
“Günay Bey’i mirasından yoksun bıraktı”
Fatma Girik’in 2018 yılında 2 şahit eşliğinde devlet hastanesinden sıhhat raporu alarak noter kanalıyla bu vasiyetnameyi bıraktığını lisana getiren Emekdar, “Fatma Girik Hanım, vasiyetnamenin asıl gayesinin Günay Girik‘i mirasından yoksun bırakmak olduğunu yakın arkadaşlarına ve yakın akrabalarına anlatmıştır. Çünkü bu mevzuya ait mahkeme huzurunda dinleteceğimiz şahitler argümanımızı doğrulayacaktır. Fatma Girik Hanım, bu mevzuyu uzun bir mühlet boyunca her boyutu ile düşünüp değerlendirdikten ve etrafındakilerle istişare ettikten sonra vasiyetnamesini hazırlayarak Günay Bey’i mirasından yoksun bırakma kararı almıştır. Münasebetiyle Günay Bey’in tez ettiği üzere vasiyetnamenin yeğeni Fatma Ahu Turanlı’nın baskısı ile hazırlanması asla kelam konusu olmayıp, büsbütün kendi istek ve dileğiyle ve titiz bir değerlendirmenin sonucunda tüm ayrıntılar göz önünde bulundurularak hazırlanmıştır. Ayrıyeten müvekkilim Ahu Hanım, vasiyetname bırakıldığı periyotta İstanbul’da olup sürece hiçbir halde dahil olmamıştır. Bu tezimizin gerçekliği de, mahkemeye sunacağımız kanıtlar ve dinleteceğimiz şahitler ile doğrulanacaktır” dedi.
“Vasiyetnamede ismi yok”
Mirasın büyük bir kısmının Fatma Ahu Turanlı’ya bırakıldığı tarafındaki tezlerin gerçeği yansıtmadığını da kelamlarına ekleyen Emekdar, kelamlarını şöyle sürdürdü: “Fatma Girik, kelam konusu vasiyetname ile ismine kayıtlı olan gayrimenkulleri yeğeni Fatma Ahu Turanlı ve kız kardeşi Müyesser Girik’e eşit paylar halinde bırakmıştır. Ayrıyeten vasiyetnamede Günay Girik’in 2 çocuğuna, yetiştirme yurdundan kollayıcı aile olarak almış olduğu Ahu Aşkar’a, hatta meskende çalışan yardımcılar olmak üzere toplam 5 bireye de malvarlığından belirli ölçülerde para bırakmıştır. Fakat Günay Girik’in ismi vasiyetnamede geçmemektedir. Bu içerik de üstte tabir ettiğimiz üzere Fatma Hanım‘ın sıhhatinde şuurlu bir biçimde almış olduğu karar ile Günay Bey’i mirasından yoksun bırakmak istediğini ve bunun için bu türlü bir vasiyetname hazırladığını açıkça ortaya koymaktadır.”
“Evi boşalttırdı”
Günay Girik için toplamda 3 ay uzaklaştırma kararı aldırdıklarını söyleyen Avukat Emekdar, “Günay Beyefendi ayrıyeten kamuoyuna yaptığı her açıklamada Fatma Hanım’ın mal varlığından hiçbir beklentisi olmadığı halinde gerçek dışı beyanlarda bulunmakla birlikte merhumun vefatının akabinde çabucak tereke davasını açmış, Fatma Girik’in kız kardeşi Müesser Hanım ile 96 yaşındaki annesi Münevver Hanım’ın resmi ikametgahı olan Bodrum’daki konutta yapılan keşif esnasında Günay Beyefendi, 96 yaşındaki Münevver Hanım’ın sıhhat durumunun kritik olmasını hiçe sayarak, konutun boşaltılarak mühürlenmesini ve kapatılmasını talep etmiştir. Bu talebe reaksiyon göstermemiz üzerine Günay Beyefendi, telefonuyla avukatıyla görüşmüş, sonrasında talebinden vazgeçtiğini beyan etmiştir. İlerleyen süreçte konutta çalışan bakıcı dahil olmak üzere Müesser Hanım ve Ahu Hanım’la kendisinin ortak tanıdıklarına haber göndererek, gelip konuta yerleşeceğini, gerekirse çilingir marifetiyle meskene gireceğini beyan etmesi üzerine tarafımızca Bodrum Aile Mahkemesi’ne müracaat yapılmıştır. Günay Girik’le ilgili bu talebimiz mahkemece kabul edilerek, birinci talebimizde 1 ay, ikinci uzatma talebimizde 2 ay olmak üzere toplamda 3 ay uzaklaştırma kararı verilmiştir. Günay Bey’in bu vasiyetnamenin içeriğinden daha öncesinde haberi vardır. Bu sebeple de Fatma Hanım’ın vefatı sonrasında yeğeni Ahu Hanım hakkında başlattığı karalama kampanyasıyla, Ahu Hanım’ı gaye olarak gösterdiği, yapmış olduğu tüm açıklamalarından ve hareketlerinden anlaşılmaktadır. Bugüne kadar müvekkilim Ahu Turanlı’ya karşı atılan iftiralar ve yaşanan bu prestij suikastının de ayrıyeten yargıya taşınarak hesabının sorulacağının da bilinmesini istiyoruz” dedi.
