Ateizmiyle, siyah-beyaz toplumsal bütünleşmesine dair görüşleriyle ayrıksı bir isim olan Zora Neale Hurston’ın genç bir antropologken Alabama’da görüştüğü, Atlantik Köle Ticareti’nin hayatta kalan son kurbanlarından seksen altı yaşındaki Cudjo “Kossola” Lewis köleliğin kaldırılışından elli yıl sonra, o periyot maruz kaldığı zulmü sakin sakin anlattı.
Hurston, tüm dinlediklerini, Cudjo’nun aksanına bile dokunmadan teğe bir kaydetti, böylelikle İç Savaş’ın sonuna kadar boyunduruk altında geçen bir hayata ve siyahların son köle gemisi Clotilda ile okyanusu aşmadan evvel Afrika’daki ömürlerine dair yeri ikame edilemeyecek bir eser çıkardı ortaya.
Zincirlerden kurtulmanın öyküsü
Hayattayken Harlem Rönesansı’nın kilit müelliflerinden olsa da yapıtları görmezden gelinen, fakat Alice Walker’ın 70’lerdeki bir makalesinden sonra bedeli bilinmeye başlanan Zora Neale Hurston’ın yenen şeftaliler ve karpuz eşliğinde Cudjo Lewis’ten dinlediği Afrika’da geçen çocukluk anıları ve folklorik kıssaların, köle ticaretinin kan dondurucu gerçeklerinin, emansipasyon sonrası özgürlüğün ne manaya geldiğinin tarihten silinmemesini sağladığı yapıtı Baraka: Son “Köle Kargosunun” Gerçek Öyküsü zincirlerinden yıllar sonra kurtulan, sarsıcı bir hayatın anlatısı.